Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü

  Gerçek Dostlar Kromozom Saymaz      Birleşmiş Milletler 10 Kasım 2011 kararı ile 21 Mart tarihini resmi Dünya Down Sendromu Günü olarak tanıdı. 21 Mart tarihinin seçimi Down sendromlu bireylerde 21.kromozomun 3 tane olmasını simgeliyor. Down sendromu, genetik bir farklılık, bir kromozom anomalisidir. En basit anlatımı ile sıradan bir insan vücudunda bulunan kromozom sayısı 46 iken Down sendromlu bireylerde bu sayı üç adet 21. kromozom olması nedeniyle 47 olmaktadır.Hücre bölünmesi sırasında yanlış bölünme sonucu 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom yer alması ile meydana gelir.  Down sendromuna sebep olduğu bilinen tek etmen hamilelik yaşıdır, 35 yaş üstü hamileliklerde risk artar. Ancak genel olarak genç kadınlar daha fazla bebek sahibi olduğundan Down sendromlu çocukların %75-80'i genç annelerin bebekleridir.  Tüm dünyada 6 milyon civarında Down sendromlu birey yaşamaktadır. Türkiye'de net bir veri olmamasına karşın yaklaşık 70.000 Down sendromlu kişi olduğu t

Sağlıkla Kalın

        SAĞLIKLA KALIN           2020’ye başladığımızdan bu yana insanlık adına iyi şeyler yaşandığını eminim hiçbirimiz söyleyemeyiz. Ardı arkası kesilmeyen kötü haberler alıyoruz. Her “Daha kötü ne olabilir ki?” dediğimizde arkasından bir başka “daha kötü” haber alıyoruz.  H er zaman insanın kendi sonunu kendisinin hazırladığını savunmuşumdur. Kader inkar edilemez bir gerçek olmakla beraber her şeyin tek sebebi de olamaz. Bilinene göre dünyanın en akıllı canlısı olan insan, zor günlerden geçiyor. Evet, belki 21. Yüzyılın hızlı ve kolay ulaşılabilir nimetlerinden ötürü bir cilvesi bu. Her şey hemen elimizin altında, teknoloji almış başını gitmiş, bilim ilerlemiş. Fakat unutulan bazı şeyler var. Bu evrende veya dünyada bencil olmak için fazla kalabalık olduğumuz ve başka bir dünyamızın olmayışı…     İnsanlık tarihinde her zaman savaşlar oldu, bu savaşların mağdurları sivil insanlar olmakla beraber doğa da oldu. Sustuk. Ormanlar yandı, oksijen kaynaklarımız yok oldu. Sustuk.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN                8 Mart dünya kadınlar günü diğer adıyla dünya emekçi kadınlar günü yüz yılı aşkın süredir dünyanın dört bir yanında büyük etkinliklerle kutlanıyor. Peki, ne bu kadınlar günü? Neden 8 Mart? Bir kutlama mı yoksa bir protesto mu? Bu yazımızda bu soruları cevaplamaya ve sizleri bu günün önemi hakkında bilgilendirmeye çalışacağım.             Ne Zaman Başladı? Her şey aslında işçi hakları hareketine dayanıyor. 1908 yılında, New York’ta 15 bin kadın çalışanın daha kısa mesai saatleri, daha yüksek maaş ve seçme hakkı için yaptığı protesto bu hareketin tabanını oluşturdu. Bir yıl sonra Amerika Sosyalist Partisi New York’ta bir “Kadınlar Günü” düzenledikten sonra 27 Ağustos 1910 tarihinde, Danimarka’nın Kopenhag şehrinde toplanan Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı Clara Zetkin’in fikriyle her yıl bir “Kadınlar Günü” düzenlenmesini kabul etti. İlk yıllarda belirli bir tarih saptanmamıştı. 1921'de Moskova'da gerçekle

8. Gelişim Günleri - Benlik

8. Gelişim Günleri kapsamında ilk oturumumuzda Psikiyatrist Dr. İbrahim Bilgen “Nedir Bu Benlik Hissi” başlığıyla bizlerleydi. Kabul ve adanmışlık terapisinin kaygı üzerinde olan büyük etkisinden bahsetti. İnsanda duygu, düşünce, izi yok olmadığından ; kötü düşünce iyiye, iyi düşünce de kötüye dönüştürülmeye çalışılmamalıdır. Çünkü zihnimiz her zaman durdurulamayacak şekilde yorumda bulunur. Kabul ve adanmışlık terapisi sadece ‘insan’a esneklik kazandırarak rahatlamayı sağlar. ACT dil kavramıyla başlamış bir davranışçı terapidir. Düşünce, duygu, hissi yok etmeye değil yönetmeye çalışır. Zihin insanın zayıf olduğu yeri bilir ve o noktaya oynar bu durumda bizim yapmamız gereken geleni karşılayabilmeyi öğrenmektir. ACT en fazla bu yönde çalışır. Düşünceyi yok etmeyi değil yönetmeyi öğrenmeliyiz ve zihin çok kolay öğrenir. Psikolojik rahatsızlık kısmı bu fikirlerin yönetilememesi veya yok edilmeye çalışılmasından kaynaklanır. Kaygılanmamalıyım diyen zihnin ilk yapacağı şey kaygılanmaktır.