Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gelişim Günleri-7 ‘’Aşkın X Hali’’

Gelişim Günleri-7 ‘’Aşkın X Hali’’ programımızı geride bıraktık. Aşkın her hali üzerine konuşmaya çalıştığımız etkinliğimizde, çeşitli alanlarda çalışan hocalarımızı ağırladık; birikimlerini ve tecrübelerini dinledik. Oturumlarımızda neleri gündem ettik kısaca bunlara değinmek istiyoruz! 🙂 Aşk ve Cinsellik Etkinliğimizin ilk günü 1. oturumumuzda Prof. Dr. Kenan Eren’in Aşk ve Cinsellik konulu sunumunu dinledik. Aşkın bağlanmaya ilişkin yanının üzerinde duran hocamız, cinselliğin bu temel üzerine karşılıklı güven ile inşa edilmesi gerektiğini söyledi. Çiftler arasındaki iletişimin başarılı olmasının mutlu bir ilişki için vazgeçilmez olduğunun altını çizen Eren, sunumunu soru cevaplar eşliğinde tamamladı. Gestalt Bakış Açısından Aşk Etkinliğimizin 1. günü 2. oturuma Prof. Dr. Hanna Nita Scherler’den Gestalt Bakış Açısı ile Aşk’ı dinledik. İnsanın zihinsel duygusal fiziksel ve tinsel yönlerine dikkat çekerek başlanılan oturumda Gestalt felsefesinin yaşam

Beliren Yetişkinlik

“İnsan bir anda ergenlikten yetişkinliğe geçiş yapabilir mi? Eğer bu bir süreç ise ne gibi fonksiyonları vardır? Bu dönemde bireyde ne gibi değişiklikler meydana gelir?” gibi soruları cevaplamak için hemen hepimizin şu an içinde bulunduğu bir dönemden bahsetmek istiyorum. Gelişimle ilgili çalışmalar sonucunda Amerikalı psikolog J.J.Arnett(2000) beliren yetişkinlik sürecini ortaya çıkarmıştır. Peki nedir bu beliren yetişkinlik? Ergenlik ve yetişkinlik arasında yaşanan süreçte birey çocukluktan yeni çıkmış ve bir anda yetişkinlik evresine adapte olamamıştır. Bu arada geçen zaman içinde (18-25yaş) yaşadığı evreler beliren yetişkinlik evreleridir. Deneyim ve arayış bu süreci karakterize etmektedir. Bu evrede birey kimlik karmaşası yaşar.” Yetişkin miyim yoksa hala çocuk muyum? Ben kimim ve hayatta ne yapmak istiyorum?” Birey ergenlik döneminde gibi heyecanlı ve duyguları anında değişirken yetişkin gibi de duygularını dizginlemeye çalışır. Beliren yetişkinliğin beş temel öz

Örgün ve Özel Eğitimde Yaratıcılık Üstüne Bir Deneme

Her çocuk öğrenmek ve gelişmek için olağanüstü, bireysel bir kapasiteye sahiptir. Eğitim yıllar boyunca bu kapasiteyi ortaya çıkaracak güç olarak görülmüştür. Eğitim insan aklı için gerçekten güçlü ve önemli bir yöntemdir fakat inanıyorum ki çocuklarımıza verdiğimiz eğitim sistemi onların kendi kapasitelerini keşfetmeleri ve problemleri çözmek için yaratıcı yollar geliştirmeleri açısından yeterli olmamaktadır. Günümüzde dünyanın genelinin kullandığı eğitim sistemi 19. yüzyılda endüstriyel akımla birlikte dünyanın mekanizm görüşünün etkisine girdiği zamanlarda ortaya çıkmıştır. Bizler de bu etkiyle birlikte çocuklarımıza sanki bir makinenin düzgün çalışması gereken bir parçasıymış gibi davrandığımız ve günümüzde de hala var olan bir eğitim sistemi geliştirdik. Fakat dünya artık değişiyor ve bu değişimle birlikte çocuklarımıza eğitilmeleri gereken bir görev gibi davranmaya son vermeli ve daha iyi bir gelecek için umutlarımız anlayışıyla yaklaşmalıyız. Çocuklarımıza, bizim onlar 

Bir de Buradan Bak: Carpe Diem

Tüm öğrenciler vitrine kilitlenmiş kendilerinden önce bu okulda okuyan neslin sesine kulak vermişlerdi. Sınıfın dışında bir koridor , koridorlarda da başka hayatların olduğunu ilk kez görebilmişlerdi. Vitrinler hatıralar ve sayısız başarı öyküleri taşıyordu. Üstelik onlar bunu fark etmiyorlardı bile... Ezberleri bozan bir şeydi bu! Carpe Diem! Derse giren hocaları Bay Keating’in onlara ilk öğretisi ; ‘’ Anı yaşa ‘’idi. Onlar eski fotoğrafları teker teker incelerken öğretmenleri onlara ‘’Anı yaşayın ve hayatlarınızı sıra dışı hale getirin! ‘’ demişti. Birçoğuna anlamsız gelen bu sözlerin daha sonra her biri için anlamlı birer mücadeleye dönüştüğünü izledik. Ezberci katı ve realizmin soğukluğu içerisinde eğitim gören 7 öğrencinin hayalleri için geldikleri okulda aslında ne kadar da hayallerinden uzak olduğunu gördükleri bir süreçti. Onlar kendi hayallerini yaşamak için değil ailelerinin ve başkalarının hayallerini yaşamak için adeta orada hapsediliyorlardı. Çünkü eğitim denilince ak

Süpermen'i Beklerken (Waiting for 'Superman') Film Analizi

Waiting for  Superman sadece The Flaming Lips grubunun bir şarkısı değil. Aynı zamanda Amerikan eğitim sistemine eleştirel bir perspektiften bakan, ülke içerisindeki bireylerin okuma yazma oranlarını, eyaletlere göre başarılarını ele alan belgesel niteliğinde bir film. Filmi inovatif eğitimi de düşünerek yorumlayabilmek mümkün. Akademi ödüllü filmin yönetmeni Davis Guggenheim, düşük performanslı kent okullarını ‘bırakma fabrikaları’ olarak tanımlıyor ve bu kent okullara yönelik birtakım çözüm önerileri sunuyor. Film, devlet okulu sistemi içerisinde devam eden beş öğrenciyi konu alıyor. Eğitim sistemini iyileştirme adına eğitim reformcularının sunduğu çözümler filme gerçeklilik ve yararlılık katmasının yanı sıra günümüzün ilerleyen teknolojisi de düşünüldüğünde çözüm önerilerine birkaç şey daha ekleyebiliriz,  şöyle ki : Eğitimde teknolojiyi mutlaka bir amaç etrafında verimlice kullanabilmeli ve bu amacın kesinlikle öğrenci üzerinde işlevselliği de olabilmeli. Teknoloji

Muzafer Sherif'in 30. Ölüm Yıl Dönümü

Bugün sosyal psikolojinin dünyaca ünlü isimlerinden Muzafer Sherif’in 30. ölüm yıl dönümü. Kendisini saygıyla anıyoruz. Çalışmalarını ve kendisini biraz daha yakından tanımaya ne dersiniz? 1906’da İzmir’in Ödemiş ilçesinde doğan Muzaffer Şerif Başoğlu, İzmir Amerikan Koleji’nin ardından İstanbul Dârü’l-Fünûnu Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirmiştir. 1929 yılında da psikoloji öğrenimi yapmak için ABD’ye gitti. Robert Woodworth ve Edwin G. Boring gibi ünlü psikologların yanında bulunmuştur. Gordon Allport’tan etkilenen Sherif 1932’de Harvard Üniversitesi’nden yüksek lisans derecesini aldıktan sonra Almanya’ya geçmiştir. Burada Gestalt Psikolojisi’nin kurucularından olan Wolfgang Köhler ile tanışmıştır. İnsanlar yaptıkları, hissettikleri şeylerin doğru ve uygun olduğundan emin olma ihtiyacındadırlar. Bu varsayımla Muzaffer Şerif, insanların diğer insanların davranışlarına bakarak bir muhtemel davranışlar yayılımı çıkardıklarını öner sürer. (Arkonaç, 2001) Sosyal