8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
8 Mart
dünya kadınlar günü diğer adıyla dünya emekçi kadınlar günü yüz yılı aşkın
süredir dünyanın dört bir yanında büyük etkinliklerle kutlanıyor. Peki, ne bu
kadınlar günü? Neden 8 Mart? Bir kutlama mı yoksa bir protesto mu? Bu yazımızda
bu soruları cevaplamaya ve sizleri bu günün önemi hakkında bilgilendirmeye
çalışacağım.
Ne Zaman Başladı?
Her şey aslında işçi hakları
hareketine dayanıyor. 1908 yılında, New York’ta 15 bin kadın çalışanın daha
kısa mesai saatleri, daha yüksek maaş ve seçme hakkı için yaptığı protesto bu
hareketin tabanını oluşturdu. Bir yıl sonra Amerika Sosyalist Partisi New
York’ta bir “Kadınlar Günü” düzenledikten sonra 27 Ağustos 1910 tarihinde,
Danimarka’nın Kopenhag şehrinde toplanan Uluslararası Sosyalist Kadınlar
Konferansı Clara Zetkin’in fikriyle her yıl bir “Kadınlar Günü” düzenlenmesini
kabul etti. İlk yıllarda belirli bir tarih saptanmamıştı. 1921'de Moskova'da
gerçekleştirilen 3. Komünist Enternasyonal 3. Kongresine bağlı Uluslararası
Komünist Kadınlar Konferansı'nda o dönem ağırlık kazanan sınıfa karşı sınıf politikalarının
etkisiyle "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" adı benimsendi. Ancak, 1930'lu
yıllarda faşizme karşı birleşik cephe politikalarına geçiş sürecinde tekrar
"Dünya Kadınlar Günü" adına dönüldü. Bu değişiklik daha sonra kadın
örgütlenmesi alanlarına da yansıdı ve sosyalizmi veya komünizmi hedefleyen ve
sadece işçi, emekçi kadınlar ya da sosyalist, komünist kadınlar ile sınırlı bir
örgütlenme anlayışı terk edilerek 1945'te Uluslararası Demokratik Kadın
Federasyonu kuruldu.
Neden 8 Mart?
"Dünya Kadınlar Günü"
olarak 8 Mart gününün belirlenmesine kaynaklık eden olay konusunda ise
tartışmalı iddialar mevcuttur. Bunlardan biri, Rusya'da çarlığın yıkılmasına
yol açan 1917 Şubat Devrimi'nin 8 Mart günü yapılan kadın yürüyüşü ve grevleri
ile başlamış olmasıdır. Bir diğeri 8 Mart 1908'de ABD'nin New York kentinde
çoğu sosyaIist olan kadın işçilerin öncülüğünde sendikal haklar ve kadınlara oy
hakkı talepleriyle düzenlenen mitingdir. Başka biri ise 8 Mart 1857'de yine
ABD'nin New York kentindeki bir tekstil fabrikasında grevci işçilere polisin
saldırması, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında
işçilerin kurulan barikatlar nedeniyle kaçamamaları sonucunda 120 kadın işçinin
ölmesidir. Bununla çok paralellik arz eden New York'ta gerçekleşmiş Triangle
Gömlek Fabrikası yangını'dır. Ancak gerek Dünya Kadınlar Gününün ilk
kararlaştırıldığı 1910'dan gerekse ilk uluslararası kutlamaların düzenlendiği
19 Mart 1911'den sonra hiç bahsi geçmeyip çok sonraları ileri sürülmesi bu
iddiayı zayıf kılmaktadır. 25 Mart 1911'de Bu belirsizlikler nedeniyle
Birleşmiş Milletler'in resmi internet sayfasında günün tarihine ilişkin bölümde
8 Mart gününün seçilmesine kaynaklık eden olay hususuna yer verilmemiş.
Sosyalizmle İlişkisi Nedir?
Birinci ve İkinci Dünya Savaşı
yılları arasında sosyalizmin yayılmasından çekinen bazı ülkelerde anılması yasaklanan
Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde
gerçekleşen çeşitli gösterilerde anılmaya başlanmasıyla Batı Bloku ülkelerinde
daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16
Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak
anılmasını kabul etti.
Türkiye’de 8 Mart
Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar
Günü ilk kez 1921 yılında, iki komünist kız kardeş Rahime Selimova ve Cemile
Nuşirvanova'nın girişimi ile gerçekleştirildi. Bu tarihten sonra yıllar boyunca
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarına izin verilmedi. 1975 yılında
"Birleşmiş Milletler Kadın On Yılı" ilan edildi. Türkiye de bu
kapsamda yer aldığı için 1975 yılında Türkiye'de "Kadın Yılı
Kongresi" gerçekleştirildi.8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün 1975 yılında
kutlanmaya başlamasında İlerici Kadınlar Derneği’nin faaliyetleri de etkili
oldu. Böylece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapalı ortamlardan sokaklara ve
meydanlara çıktı. 12 Eylül Darbesi'nden sonra tekrar askeri cunta yönetimi
tarafından dört yıl süreyle hiçbir kutlama yapılmasına izin verilmedi. 1984'ten
itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından kutlanmaya devam
edilmektedir. Bu yeni dönemin temel farkı, eskiden sadece sosyalist kesimin
sahiplendiği bu günün artık hemen tüm kadın kuruluşlarının yanı sıra adeta
resmi bayram gibi devlet yetkilileri ve kurumları tarafından da kutlanmaya,
hatta şirketlerin de reklam ve pazarlama faaliyetleri ile buna katılmaya
başlamasıdır.
Sonuç Olarak
Ne mutlu
ki günümüzde yasal olarak kadın hakları en üstte tutuluyor. Buna karşın toplumumuzun zihniyet olarak hala geride olduğu aşikârdır. Eskiye nazaran şimdi
çok daha iyi durumdayız fakat akşam haberlerinde hala gördüğümüz o acı haberler
insanımızın kadına bakış açısını yansıtmaktadır. Burada kadın haklarının
öneminden bahsetmek fuzuli olur. Bunun yerine ”Ne yapabiliriz?” diye
sormalıyız. Bence cevap açık. Sesimizi çıkarmalıyız. Bu gibi günlerde büyük
etkinliklerle, sıradan günlerde sıradan insanlara anlatmalıyız. Bıkmadan
usanmadan anlatmalıyız. Yılda bir kez kutlayıp geçmek yerine, ona buna gül
almak yerine bir yerlerde hala ezilen kadınların olduğunu herkese anlatmalıyız.
Tekrardan, kadınlar gününüz kutlu olsun.
O. Okan Belli
Yorumlar
Yorum Gönder