10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü 1992’den bu yana her yıl kutlanmaktadır. Ruh sağlığına ilişkin farkındalık oluşturmak ve bu alana dair konuları toplumun gündemine gelmesini amaçlamaktadır.
Her yıl Dünya Sağlık Örgütü tarafından yılın teması
belirlenir. Bu yıl belirlenen tema ‘Covid-19’dur. Yaşanan salgın sürecinde pek
çok hizmet kesintiye uğradı. Bunlardan biri de ruh sağlığı hizmetidir. Dünya
Sağlık Örgütü, pandemiden önce ülkelerin ulusal sağlık bütçelerinin % 2’sinden
daha azını ruh sağlığı için harcadıklarının ve bunun yetersiz olduğunun altını
çizmişti. Zaten çeşitli eksikliklerle devam eden bu hizmet koronavirüs
sürecinde iyice sekteye uğradı. İstatistiklere bakacak olursak;
DSÖ Haziran-Ağustos 2020 arasında, altı bölgede 130 ülkede
gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre COVID-19 salgını dünya çapındaki
ülkelerin % 93’ünde kritik ruh sağlığı hizmetlerini aksattı veya durdurdu.
Çalışmada ülkelerin;
Ø
% 72’sinde çocuk ve ergenlere, % 70’inde
yaşlılara, % 61’inde ise doğum öncesi veya doğum sonrası hizmetlere ihtiyaç
duyan kadınlara yönelik sunulan hizmetlerde olmak üzere %60’tan fazlasında kırılgan gruplara yönelik
ruh sağlığı hizmetlerinde kesinti olduğu,
Ø
% 67’sinde danışmanlık ve psikoterapide
aksamalar görüldüğü,
Ø
% 35’inde acil müdahalelerde kesinti olduğu,
Ø
% 30’unda ruhsal, nörolojik ve madde kullanım
bozukluklarına yönelik ilaçlara erişimde kesinti olduğu,
Ø
% 78’inde okul ve % 75’inde işyeri ruh sağlığı
hizmetlerinde en azından kısmi aksaklıklar olduğu bildirildi.
Salgın durumu ve etkilerini göz
önüne aldığımızda ruh sağlığı hizmetlerine duyulan ihtiyacın artması
kaçınılmaz. Yas, karantina, yalnızlık, aşırı korku ve endişe durumları kişileri
gündelik işlerini dahi yapmakta zorlar hale geldi. Öte yandan alkol ve uyuşturucu
kullanımında artış, anksiyete ve fobik bozukluklar, uykusuzluk da sürecin
insanlar üzerindeki etkilerinden oldu.
Salgın Sürecinde Ruh Sağlığı Hizmeti
Birçok ülke yüz yüze hizmetlerde
yaşanan aksaklıkların üstesinden gelmek için teletıp veya teleterapiyi
benimsemiş olsa da, bu hizmetlere erişimde önemli eşitsizlikler vardır. Yüksek
gelirli ülkelerin % 80’inden fazlası, düşük gelirli ülkelerin % 50’sinden azı,
ruh sağlığı hizmetlerindeki boşluğu telafi etmek için teletıp ve teleterapi
uygulandığını bildirdi.
Çalışmada ülkelerin % 89’u ruh
sağlığı ve psikososyal desteğin ulusal COVID-19 müdahale planlarının bir
parçası olduğunu bildirmesine rağmen, bu ülkelerin yalnızca % 17’sinin bu
faaliyetleri kapsamak için yeterli ek fona sahip olduğu da belirlendi.
Pandemi süreci herkese sağlığın
önemini öğretti. Fakat sağlığın sadece bedensel olmadığını ve ruhsal sağlıkla
bir bütün olduğunu hatırlatmak da fayda var. Bu alandaki hizmetlere ve alanda
hizmet veren kişilere destek verilmeli ve ruh sağlığı hizmetine erişimdeki
fırsat eşitsizlikleri giderilmelidir. Zorlu pandemi sürecini ruh sağlığı
uzmanlarıyla beraber aşabiliriz.
Dünya Ruh Sağlığı Günümüz Kutlu Olsun
Sağlıkla Kalın
Burcu Çiftçi
Kaynakça
Ø https://www.who.int/campaigns/world-mental-health-day/world-mental-health-day-2020
Ø https://hasuder.org.tr/covid-19un-golgesinde-dunya-ruh-sagligi-gunu/
Yorumlar
Yorum Gönder