Ana içeriğe atla

Sosyal Psikoloji Kavramları Işığında ‘Sith’in İntikamı’ (Star Wars III Revenge of Sith )

 


Özet: Klon Savaşları tüm hızıyla devam etmektedir. Ayrılıkçılar tarafından Cumhuriyet’in başkenti Coruscant’a büyük bir saldırı düzenlenmiş ve Şansölye Palpatine kaçırılmıştır. Şansölye’yi kurtarma görevi daha yeni Jedi Şövalyesi olan Anakin Skywalker ve Obi-Wan Kenobi’ye verilmiştir. Coruscant Savaşı’nda başarısız olan Ayrılıkçılar’ın başına General Grevious getirilmiştir. Cumhuriyet lideri Palpatine, General Grevious ölene kadar savaşın bitmeyeceğini ve acil durum yetkilerini o zamana dek devretmeyeceğini bildirmiştir. Jedi Konseyi bu karardan dolayı rahatsız olmuştur. Palpatine böylece bu kararla birlikte yüzünün karanlık tarafını gölgelerin ardından çıkarmaya başlamıştır. Padme’yi kaybetme korkusunun esiri olan Anakin ise oldukça manipülasyona açık bir konumdadır ve Anakin’in Darth Vader olma süreci bu şekilde başlamaktadır…


Anakin Skywalker sevgilisi Senatör Padmé Amidala’yı kaybettiğini gördüğü rüyasından oldukça etkilenmiştir. Hatta bu durum oldukça şiddetini arttırmıştır ki kendini gerçekleştiren kehanet boyutuna ulaşmış ve Padme hayatını kaybetmiştir. Kendini gerçekleştiren ya da bir diğer adıyla kendini doğrulayan kehanet, birisinin bir diğeri hakkındaki davranışlarını etkilemesi ve onun bu beklentilerle tutarlı bir şekilde davranmasına neden olarak beklentilerin doğru çıkmasını sağlaması demektir. Trajik bir şekilde rüyasının gerçeğe dönüşmesinden daha trajik olan ise bir nevi Anakin’in sevgilisinin ölümüne yol açmış olmasıdır.

Tabi filmde kendini gerçekleştiren kehanetin yanı sıra bir de kendini doğrulamayan kehanet bariz bir şekilde göze çarpmaktadır: Anakin Skywalker’ın seçilmiş kişi oluşu. Bu kehanetin kendini doğrulayamayışının sebebi hiç şüphesiz Jedi Konseyi’nin Anakin’e seçilmiş kişi gibi davranmamasıdır. Konsey sıklıkla Anakin’e kendisini değersiz hissettirmiştir. Filmin geçtiği dönemde Jedi Ustası Yoda, Jedi öğretilerine oldukça sadıktır ve Anakin’i ilk gördüğü andan itibaren onun fazla büyük olduğunu ve bir Padawan(Jedi çırağı) olarak kabul edilemeyeceğini söylemiş ve zaman zaman Anakin’e karşı anlayışsız tavırlar sergilemiştir. Yine de eğitime kabul edilen Anakin, ustası Obi-Wan Kenobi’den de tam anlamıyla bir ilgi görememiş ve tüm bu nedenlerle bu duruma kendini gerçekleştiren kehanet demek mümkün olmamıştır. Bu bağlamda kendini gerçekleştiren kehanet için beklenti ve bu yönde bilişsel yapıların oluşması gerekliliği görülmektedir.

*****

     Bir ‘Sith Lordu’ olduğu henüz açığa çıkmamış olan Sheev Palpatine savaşı kullanarak cumhuriyetten imparatorluğa geçiş sürecinde sosyal biliş oluşturmayı amaçlamaktadır. Sosyal biliş, insanların kendileri ve sosyal dünya ile ilgili düşünme şekilleri, yargı ve kararlara varırken sosyal bilgileri seçme, yorumlama, anımsama ve kullanma biçimleridir.

     Palpetine, Anakin ve Jedi Konseyi’ne dair temsil edilicilik kestirme yolunu kullanmaktadır. Bu sayede bu iki yapıyı da manipüle edebilmiş hatta benzer bir şekilde tüm senatoyu dahi manipüle edebilmiştir. Temsil edicililik kestirme yolu, bilgilerin ilgili şemanın tipik temsilcisine ne ölçüde benzediği doğrultusunda sınıflandırıldığı zihinsel bir kısa yoldur.


    Filmin meşhur sahnelerinden birinde, Palpetine imparatorluk fikrini dile getirdiğinde tüm senatonun alkışlaması otomatik düşünceye bir örnektir. Otomatik düşünme, bilinçdışı, kasıtsız, istemsiz ve çabasız-eforsuz düşünme demektir. İnsanlar oluşan sosyal biliş sonucunda detaylı düşünmeden bu fikri kabul etmişlerdir. Aynı durum karşısında Padme’nin “Demek özgürlük böyle kaybediliyormuş, gök gürültüsü gibi alkışlarla...” cümlesi ise kontrollü düşünmeyi göstermektedir. Kontrollü düşünme ise, bilinçli, kasıtlı, istemli ve çaba harcayarak düşünme şeklinde tanımlanabilir.


Filmde sıklıkla ‘Sith Lordu’ ve ‘Jedi’ stereotipleri görülmektedir. Bu şemaları ilk tartışan kişi ise Palpatine olmuştur. Anakin’i ‘Dark Side’a çağırırken bu şema ve stereotiplerden yararlanmıştır. Şemalar, insanların sosyal dünya ile ilgili bilgilerini temalar ya da konular çevresinde düzenlemek için kullandıkları ve fark ettikleri, üzerine düşündükleri ve anımsadıkları bilgileri etkileyen zihinsel yapılardır. Stereotipler ise cinsiyet ya da ırk gibi bir sosyal gruba atfedilen şemalar olarak tanımlanabilir.

*****

     Yoda ile Anakin arasında sevdiğini kaybetmeye dair yapılan konuşma Anakin’in kaybetme korkusu ile barışmasını sağlamamıştır. Çünkü bu konuda Yoda Anakin’e yeterli desteği vermemiştir. Bu nedenle Anakin sadece bu düşünceleri bastırmaya çalışır fakat bastırmaya çalıştıkça tek düşündüğü bu olmuştur. Bu durum düşünceleri bastırma sonucu ironik bilgi işleme kavramıyla ifade edilebilir.

    Yoda’nın jedi olmaya dair bilgileri aşırı güven engeli sonucunda Anakin’in sevdiğini kaybetmeye dair duyguları ve bu duyguların onun üzerindeki etkisini görmesini engellemiştir. Aşırı güven engeli, insanların kendi yargılarının doğruluğundan çok fazla emin olmasıdır.

*****

     Nihayetinde Anakin karanlık tarafa geçer ve Darth Vader olur. Çünkü force’a yani güce dair dışsal yüklemeleri ile içsel yüklemeleri arasında ciddi farklar söz konusudur. Anakin Palpatine’nin dayattığı dışsal mazeretleri içselleştirir. Palpatine, Anakin’in dışsal yüklemelerin kaynağı jedi konseyine karşı güvenini sarsarak bunu gerçekleştirir. İçsel yüklemeyi, birisinin belirli bir davranışını onunla ilgili tutum, karakter ya da kişilik gibi bir nedene bağlamak, dışsal yüklemeyi ise birisinin belirli bir davranışını içinde bulunduğu duruma bağlamak olarak tanımlayabiliriz.

     Anakin’in jedi tapınağındaki çocukları öldürmesini ise iki şekilde açıklayabiliriz. Birincisi jedi cumhuriyete ihanet etti, hepsinin yok edilmesi gerekiyor düşüncesi (Palpetine tarafından verilen dışsal  mazeret). İkincisi ise Padme’siz yaşayamam onu hayatta tutacak gücü kazanmak için her şeyi yapmalıyım düşüncesi (içsel mazeret). Dışsal mazeret, çelişkili kişisel davranışlara bireyin kendi dışından getirilen bir açıklama ya da kendi dışında bir nedene bağlama, içsel mazeret ise kişinin kendisiyle ilgili bir şeyi değiştirerek çelişkiyi azaltmasıdır.


     Ve son olarak Anakin yaptıklarıyla başa çıkmak adına Padme’ye imparatorluğa barışı getirdiğini söyler. Burada kendini ikna etmeyi görmekteyiz. Kendini ikna etme, kendini maruz gösterme çabalarının sonucunda ortaya çıkan ve uzun süre etkili olan tutum değişimidir. ‘‘Kendini ikna etmenin doğrudan ikna çabalarından daha kalıcı sonuçlar vermesinin nedeni, kendini iknada dışsal inandırma ya da baskının değil, içsel ikna olmanın söz konusu olmasıdır.’’

Yararlanılan Kaynaklar:

*Sosyal Psikoloji-Aronson,Wilson,Akert

* Açık Ders Notları-Sosyal Biliş

                                Zafer Alp ESKİ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süpermen'i Beklerken (Waiting for 'Superman') Film Analizi

Waiting for  Superman sadece The Flaming Lips grubunun bir şarkısı değil. Aynı zamanda Amerikan eğitim sistemine eleştirel bir perspektiften bakan, ülke içerisindeki bireylerin okuma yazma oranlarını, eyaletlere göre başarılarını ele alan belgesel niteliğinde bir film. Filmi inovatif eğitimi de düşünerek yorumlayabilmek mümkün. Akademi ödüllü filmin yönetmeni Davis Guggenheim, düşük performanslı kent okullarını ‘bırakma fabrikaları’ olarak tanımlıyor ve bu kent okullara yönelik birtakım çözüm önerileri sunuyor. Film, devlet okulu sistemi içerisinde devam eden beş öğrenciyi konu alıyor. Eğitim sistemini iyileştirme adına eğitim reformcularının sunduğu çözümler filme gerçeklilik ve yararlılık katmasının yanı sıra günümüzün ilerleyen teknolojisi de düşünüldüğünde çözüm önerilerine birkaç şey daha ekleyebiliriz,  şöyle ki : Eğitimde teknolojiyi mutlaka bir amaç etrafında verimlice kullanabilmeli ve bu amacın kesinlikle öğrenci üzerinde işlevselliği de olabilme...

7.Koğuş Film Analizi

7. KOĞUŞTAKİ MUCİZE Hepimizin merakla beklediği 7. Koğuştaki Mucize nihayet geçtiğimiz haftalarda vizyona girdi. Başrollerinde Aras Bulut İynemli, Deniz Baysal, Sarp Akkaya gibi isimlerin bulunduğu ve Mehmet Ada Öztekin yönetmenliğindeki filmi izlerken gözyaşlarımıza hakim olabilmek neredeyse hepimiz için imkansızdı. Henüz izleme fırsatını bulamamış okuyucularımız için de kısa özetlerle birlikte filmi karakter analizleri ve sosyal psikoloji bağlamında ele almak isteriz : Filmimiz, 7 yaşındaki kızı, Ova ile aynı zeka yaşına sahip olan Memo’nun haksızlıklarla mücadelesini, zihinsel yetersizliklerine rağmen evladı için her şeyi yapan bir baba oluşunu gözler önüne seriyor. Memo, bir gün koyunları otlatmaya çıkardığında başına hayatının dönüm noktası olabilecek bir talihsizlik gelir. Sözü geçer bir komutanın kızı oyun esnasında tehlikeli yerlere tırmanır ve Memo kıza gitmemesi için uyarılarda bulunurken, Ova ile aynı yaşlardaki küçük kız uçurumdan düşüp can verir. Bu esnada olay y...

Seyahat Üzerine Bir Röportaj

Okulumuzun kıymetli hocalarından Dr. Mustafa Otrar ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Öncelikle kendisini kısaca tanıyalım; 1971 Eskişehir (Merkez) doğumludur. İlkokulu (1982), ortaöğrenimini (1989) Eskişehir’de tamamladı. Aynı yıl girdiği Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danışma ve Rehberlik Lisans Programı’ndan mezun oldu (1993). Rehber Öğretmen olarak Bingöl ve İstanbul’da görev yaptı. 1995 yılında Araştırma Görevlisi olarak Marmara Üniversitesi’ne göreve başladı. 1997 yılında Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde Eğitimde Psikolojik Hizmetler alanında yüksek lisansını tamamladı. Ocak 2006’da Doktora eğitimini tamamlayan Mustafa OTRAR, halen Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü’nde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı Başkanı olarak çalışmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır. Genel olarak seyahatin hayatınızdaki yeri, ruh halinize etkisi nedir?  Hayatımdaki yerinden...