Tikler aniden ortaya çıkan, yarı istemli, tekrarlayıcı, amaçsız, basmakalıp motor hareketler ya da sesler şeklinde meydana gelen anormal aktivitelerdir. Tourette Sendromu en sık görülen tik bozukluğudur. Tourette Sendromu; ilk kez 1885’te tanımlanmış, sıklıkla çocuklukta ya da gençlikte başlayan, etiyolojisi tam olarak bilinmeyen, karmaşık bir nöropsikiyatrik bozukluktur. İsmini, bozukluğu ilk kez tanımlayan Fransız Doktor Gerard Gilles de La Tourette’den alan bu bozukluk motor ve vokal tiklerle kendini gösterir.
Tikler, basit motor ve basit vokal, komleks motor ve kompleks vokal tikler şeklinde sınıflandırılır. Basit motor tikler aniden ortaya çıkan, kaba ve kısa süreli hareketlerdir. Göz kırpma, omuz silkme ve burun çekme örnek olarak verilebilir. Kompleks tikler farklı, kordine, art arda oluşan istemsiz hareketlerdir. Kompleks motor tik örnekleri burun elleme, diğer insanlara dokunma, nesneleri koklama, sıçrama, diğer insanlar tarafından yapılan hareketleri taklit etmedir. Vokal tikler ise burun, ağız ve boğazda meydana gelen istemsiz seslerdir. Basit vokal tikler boğaz temizleme, havlama ve dil şaklatma şeklinde sık görülürken küfür etme, ekolali (duyulan sesleri ve kelimeleri tekrar etmek) ve palilali (kendi sözlerini tekrar etmek) de kompleks vokal tiklerdir.
Tourette Sendromu, erkeklerde kızlara oranla daha fazladır. Başlangıç yüz ve başta basit motor tikler şeklindedir, motor tiklerin ortalama başlama yaşı 7’dir. Şiddetli dönem 9-10 yaş olarak rapor edilmektedir. 10-15 yaşlar arası orta hafif, 15 yaş üzerinde hafif seyir gözlenirken, geç ergenlik döneminde ani gelişme gözlenebilir. Bu hastalığa çoğunlukla dikkat eksiklği ve hiperaktivite bozukluğu, obsesif-kompulsif bozukluk, dürtü kontrol bozukluğu, depresyon, anksiyete, duygulanım ve uyku bozukluğu eşlik etmektedir.
Tourette Sendromu’nun tedavisinde öncelikle her bir hastaya bireysel olarak yaklaşabilmeli ve hastanın tikleri ve nöropsikiyatrik problemleri tek tek tanımlanmalıdır. Tedavi, özellikle hastanın sosyal, iş ve okul hayatında fonksiyon kaybına yol açan, hayat kalitesini bozan semptomlarına odaklanmalıdır. Bu semptomlar çoklukla tiklerin kendisi değil de hastalıkta sık bulunan obsesif-kompulsif bozukluk, dikkat eksiklği ve hiperaktivite bozukluğu, davranış problemleri gibi sorunlar olabilmektedir. Tedaviden beklenen etkilerin yanı sıra ortaya çıkabilecek yan etkiler de tedavi planlanırken öncelikle düşünülmelidir. Her hastada tedavinin vazgeçilmez parçası ise eğitimdir. Eğitim hasta, hastanın ailesi ve okul gibi yakın çevresini içermektedir.
Tourette Sendromu’na sahip 16 yaşında lise öğrencisi Deniz’in deneyimlerini dinlemek için aşağıdaki videoya göz atabilirsiniz.
https://youtu.be/MQK6ZvGfNvI
Okuduğunuz için teşekkürler!
Semanur Kılıç
Yorumlar
Yorum Gönder