Ana içeriğe atla

Gelişim Günleri-7 ‘’Aşkın X Hali’’


Gelişim Günleri-7 ‘’Aşkın X Hali’’ programımızı geride bıraktık. Aşkın her hali üzerine konuşmaya çalıştığımız etkinliğimizde, çeşitli alanlarda çalışan hocalarımızı ağırladık; birikimlerini ve tecrübelerini dinledik. Oturumlarımızda neleri gündem ettik kısaca bunlara değinmek istiyoruz! 🙂








Aşk ve Cinsellik

Etkinliğimizin ilk günü 1. oturumumuzda Prof. Dr. Kenan Eren’in Aşk ve Cinsellik konulu sunumunu dinledik. Aşkın bağlanmaya ilişkin yanının üzerinde duran hocamız, cinselliğin bu temel üzerine karşılıklı güven ile inşa edilmesi gerektiğini söyledi. Çiftler arasındaki iletişimin başarılı olmasının mutlu bir ilişki için vazgeçilmez olduğunun altını çizen Eren, sunumunu soru cevaplar eşliğinde tamamladı.

Gestalt Bakış Açısından Aşk

Etkinliğimizin 1. günü 2. oturuma Prof. Dr. Hanna Nita Scherler’den Gestalt Bakış Açısı ile Aşk’ı dinledik. İnsanın zihinsel duygusal fiziksel ve tinsel yönlerine dikkat çekerek başlanılan oturumda Gestalt felsefesinin yaşam döngüsü içerisinde aşkın; ‘’Ben neden varım?’’ sorusunu anlamlandıran bir nitelikte olduğunu konuştuk. Aşk, öz saygı açısından insanı kalkındıran bir duygudur diyerek her yaşam döneminin aşk nesnesinin başka olduğunun altını çizen hocamız, bunu aramanın insanı motive eden yanına dikkat çekti ve soru cevaplar eşliğinde konuşmasını tamamladı.

Aşk Beyinde Başlar

1. gün 3. oturumumuzda Prof. Dr. Bengi Semerci hocamızı ağırladık. Üreme davranışının evrimsel süreç içerisindeki konumuna ve türün devamlılığına olan etkisine dikkat çeken hocamız ‘’Aşk daima kalp ile ilişkilendirilen bir duygu durumudur; acaba aşık olunca beyinde neler değişiyor?’’ sorusu ile sunuma başladı. ‘’Aşk beyinde başlar.’’ ifadesi ile başlanılan sunumda, aşık olan insanın duygu tanımlarını kalp üzerinden yaptığını, hissettiklerini bu şekilde dillendirdiğini fakat beyinde gerçekleşen hormonal süreçlerin, sinirsel iletimlerin yok sayılamayacak kadar etkin olduğu konuşuldu.

Aşk ve Ötesi

‘Gelişim Günleri’ etkinliğimizin 1.günü 4. Oturumunda Psikolog Şule Öncü ile ‘Aşk ve ötesi’ adlı bir oturum gerçekleştirdik. Aşk’ı bir kuşatma harekatı olarak tanımlayan Öncü, ‘Sil Baştan, Sevmek Zamanı, King Kong’ gibi filmlerin ilişkiler de mesafe, yakınlık, sınırlar boyutunda analizini gerçekleştirdi. Sinematerapi niteliğinde gerçekleşen bu sunum, Aşk kavramını ve aşktan sonraki süreçleri ele alması sebebiyle aşkı daha iyi değerlendirmemize ve gerçekleşen durumları daha iyi anlamlandırmamıza yardımcı oldu.


EMDR ve Aşk

Etkinliğimizin 2. Günü ilk oturumunda Çocuk ve Yetişkin EMDR Terapisti, Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Nalan Saban Alak’ın ile EMDR ve Aşk üzerine yaptığı sunumu dinledik. EMDR hakkında bizi bilgilendiren hocamız EMDR’nin standart protokolünü, nasıl uygulandığını bizlere açıkladı. EMDR’nin terapide bitmediğini, devam ettiğini ve danışanların bu terapiyi çok yoğun geçirdiğini bizlerle paylaştı. EMDR’de birçok protokolün olduğunu, standart protokolü baz alarak uygulandığını aktardı. Bu protokollerden biri olan Aşk Protokolünün nasıl uygulandığını ve standart protokolle farklarını dinledik.


Aşk ve Bağımlılık

Etkinliğimizin 2. günü 2. oturumunda Doç. Dr. Elif Mutlu ile Aşk ve Bağımlılık üzerine konuştuk.  Üreme davranışının evrimsel süreç içerisindeki konumuna ve türün devamlılığına olan etkisine dikkat çeken hocamız ‘’Aşk bir çeşit bağımlılık mıdır? Bağımlılık durumu ile aşık olmak vücudumuzda ne gibi benzerlikler meydana getirir’’ soruları ile sunuma başladı. İnsanın duygu durumu değişikliğinde beyinde oluşan sinirsel iletimlerin, hormonal değişimlerin ve bunların vücudumuzdaki karşılığının üzerinde durarak; ‘’aşk’’ olarak tanımladığımız duygunun yol açtığı fizyolojik sonuçları değerlendirdik.

 Bir İlişki İnşa Etmek Bin Aşktan Evladır

 2. gün 3. oturumumuzda Yazar Psikiyatrist Mustafa Ulusoy bizlerle birlikteydi. Hocamız aşkın heyecan verici bir duygu durumu olduğunu fakat anlaşmanın, birbirini anlamanın bunun çok daha ötesinde bir değer olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Aşk’ın bir sarhoşluk hali olduğu benzetmesini yapan Ulusoy, ilişki yaşayan çiftlerin evlilik gibi bir kararı almadan önce mantıki yeterliliğe ulaşmasının şart olduğunun altını çizerek, bu sarhoşluk hali geçtikten sonra evliliğin kararlaştırılması gerektiğini söyledi.

 Aşkın Psikolojisi ve Romantik İlişkiler/Flört Şiddeti


2. gün son oturumumuzda Dr. Öğretim Üyesi Selenga Gürmen’in sunumunu dinledik. Aşkın insana hissettirdikleri ve bunun davranışlara, tutumlara olan yansıması ile ilişkide nasıl karşılık bulduğunu konuştuk. İlişkide bireyler arasındaki sınırların korunmaması, özgürlük alanlarının tanınmaması durumunda yaşanan sıkıntıları ve şiddetin giderek arttığı günümüz toplumunda, yalnızca fiziksel zorbalıkların şiddet olarak kabul edilmemesi gerektiğini değerlendirdik. Sevginin şiddeti meşrulaştırabilecek bir gerekçe olmadığının altını çizen hocamız, şiddet ile sonuçlanabilecek tutumları vurgulayarak soru-cevap bölümünün ardından konuşmasını tamamladı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süpermen'i Beklerken (Waiting for 'Superman') Film Analizi

Waiting for  Superman sadece The Flaming Lips grubunun bir şarkısı değil. Aynı zamanda Amerikan eğitim sistemine eleştirel bir perspektiften bakan, ülke içerisindeki bireylerin okuma yazma oranlarını, eyaletlere göre başarılarını ele alan belgesel niteliğinde bir film. Filmi inovatif eğitimi de düşünerek yorumlayabilmek mümkün. Akademi ödüllü filmin yönetmeni Davis Guggenheim, düşük performanslı kent okullarını ‘bırakma fabrikaları’ olarak tanımlıyor ve bu kent okullara yönelik birtakım çözüm önerileri sunuyor. Film, devlet okulu sistemi içerisinde devam eden beş öğrenciyi konu alıyor. Eğitim sistemini iyileştirme adına eğitim reformcularının sunduğu çözümler filme gerçeklilik ve yararlılık katmasının yanı sıra günümüzün ilerleyen teknolojisi de düşünüldüğünde çözüm önerilerine birkaç şey daha ekleyebiliriz,  şöyle ki : Eğitimde teknolojiyi mutlaka bir amaç etrafında verimlice kullanabilmeli ve bu amacın kesinlikle öğrenci üzerinde işlevselliği de olabilme...

7.Koğuş Film Analizi

7. KOĞUŞTAKİ MUCİZE Hepimizin merakla beklediği 7. Koğuştaki Mucize nihayet geçtiğimiz haftalarda vizyona girdi. Başrollerinde Aras Bulut İynemli, Deniz Baysal, Sarp Akkaya gibi isimlerin bulunduğu ve Mehmet Ada Öztekin yönetmenliğindeki filmi izlerken gözyaşlarımıza hakim olabilmek neredeyse hepimiz için imkansızdı. Henüz izleme fırsatını bulamamış okuyucularımız için de kısa özetlerle birlikte filmi karakter analizleri ve sosyal psikoloji bağlamında ele almak isteriz : Filmimiz, 7 yaşındaki kızı, Ova ile aynı zeka yaşına sahip olan Memo’nun haksızlıklarla mücadelesini, zihinsel yetersizliklerine rağmen evladı için her şeyi yapan bir baba oluşunu gözler önüne seriyor. Memo, bir gün koyunları otlatmaya çıkardığında başına hayatının dönüm noktası olabilecek bir talihsizlik gelir. Sözü geçer bir komutanın kızı oyun esnasında tehlikeli yerlere tırmanır ve Memo kıza gitmemesi için uyarılarda bulunurken, Ova ile aynı yaşlardaki küçük kız uçurumdan düşüp can verir. Bu esnada olay y...

Seyahat Üzerine Bir Röportaj

Okulumuzun kıymetli hocalarından Dr. Mustafa Otrar ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Öncelikle kendisini kısaca tanıyalım; 1971 Eskişehir (Merkez) doğumludur. İlkokulu (1982), ortaöğrenimini (1989) Eskişehir’de tamamladı. Aynı yıl girdiği Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danışma ve Rehberlik Lisans Programı’ndan mezun oldu (1993). Rehber Öğretmen olarak Bingöl ve İstanbul’da görev yaptı. 1995 yılında Araştırma Görevlisi olarak Marmara Üniversitesi’ne göreve başladı. 1997 yılında Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde Eğitimde Psikolojik Hizmetler alanında yüksek lisansını tamamladı. Ocak 2006’da Doktora eğitimini tamamlayan Mustafa OTRAR, halen Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü’nde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı Başkanı olarak çalışmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır. Genel olarak seyahatin hayatınızdaki yeri, ruh halinize etkisi nedir?  Hayatımdaki yerinden...